Dizi Arşivi

9 Emmy Ödülü, 3 Screen Actors Guild Ödülü, 3 Altın Küre Ödülü ve bir Peabody Ödülü dahil olmak üzere çok sayıda ödüle sahip olan, yapımcılığı ve yaratıcılığını Alan Ball'ın üstlendiği kara mizah unsurları barındıran dizi, Los Angeles'ta bir cenaze evi işleten Fisher ailesinin, arkadaşları ve sevgilileriyle birlikte yaşadıklarına odaklanıyor. Aile babası Nate Fisher, Fisher & Sons Cenaze Evi'nin mülkiyetini Nate ve diğer oğlu David'e bırakır. Aynı zamanda bu cenaze evinde anne Ruth Fisher ve kızı Claire Fisher da yaşıyor. Ölülerin cenaze için hazırlandığı, bodrumunda cesetlerin olduğu bir evde büyümenin, o evde çocuk olmanın ve masanın üzerinde açık duran ve üzerinde çalışan bir cesetle babanı izlemenin zorlukları, evde yaşayan karakterlerin çevreleriyle ve yaşadıkları acıyla doğrudan bağlantılı krizler yaşatır. Ölüm konusuna kişisel, dini ve felsefi düzeylerde odaklanan ev sakinleri, kişilerarası ilişkiler, işlev bozuklukları, sadakatsizlik, kişisel gelişim konularında zaman zaman sorunlar yaşar. Ölümle çevrelenen karakterler, bunu dengelemek için belli bir deneyim yoğunluğuna kaçma ihtiyacı hisseder. İlginç konulu bu dizi insan ölümlülüğüne, yaşam ve ölümün birbirini besleyen simbiyotik doğasına, ölüm endüstrisine ve bununla günlük olarak uğraşan insanların hayatlarına odaklanıyor.

Efsanevi çizgi roman yayıncısı DC Comics'in aynı adı taşıyan çizgi romanlarından uyarlanan dizi, Superman'in kuzeni olan Kara Zor-El'e odaklanıyor. Krypton gezegenindeki felaketin ardından gezegenden kopan bir parça üzerindeki Argo şehri, içinde Kara'nın da olduğu tüm sakinleriyle birlikte başka bir boyuta sürüklenir. Kaybettikleri gezegen Kripton'u eksantrik ve düzen karşıtı bir sanatçı Zor-El'in anlattıklarından bilen Kara, Argo'yu ayakta tutan güç toplarından biri kaybolduğunda olaydan kendisini sorumlu hisseder ve istemediği bir takım olaylar sonucu kendi boyutunun dışına sürüklenerek Dünya'ya gelir. Tıpkı kuzeni Superman gibi, Güneş'in etkisiyle insanüstü güçler kazanır ve Superman'in geçici yokluğunda bir yandan insanlara yardım ederken, bir yandan da kayıp güç topunu bulup kendi boyutuna geri dönme planları yapmalıdır.

Başarılı ve ünlü haberci Neslihan Turhan, izleyicileri dürüstlüğü ve adaletli duruşuyla etkilemiş, kayıp insanların ve faili meçhul cinayetlerin çözümüne yardımcı olan "Tek Gerçek" adlı programı sunan güçlü bir profildir. Yayınlarından birinde yer altı dünyasının karanlık isimlerinden birine meydan okurken, büyük konuştuğunu o anda bilemeden kameralara "Oğlum olsa acımam!" demiştir. Bir gün oğlu Can, arkadaşı Leyla'yı öldürmekle suçlanır ve Neslihan'ı hayatının en zorlu sınavı beklemektedir. En zor yayınını yaparken, oğlunun adını olaydan uzak tutmaya çalışır ve seçimini yapmalıdır. Acaba Neslihan gerçeklerin peşinde mi olacak yoksa oğlunu mu koruyacak?

Efsanevi The Walking Dead dizisinin bitişinden sonraki zamanda geçen ve yan dizisi olan yapım, ikonik karakterler Rick ve Michonne'un aşk hikayesine odaklanıyor. Michonne hayatta kalma savaşının yanında bir yandan Rick'i bulmaya çalışır. Bir askeri gücün içine yerleştirilen Rick de aynı şekilde Michonne'u bulmak ister ve sonunda bir şekilde karşılaşırlar. Kıyamet sonrası bu dünyada, ölüler ve yaşayanlar arasında gezinirken dost ile düşman ayrımının giderek zorlaştığı bu kıyamet sonrası dünyada kimliklerini belirlemekte zorlanırlar. Devamlı değişen dünyada acaba kendilerini yaşayanlara karşı bir savaşın içinde mi bulacaklar?

Pek çok ödül sahibi olan senarist Jesse Armstrong tarafından yaratılan dizi, küresel medya ve eğlence holdinginin sahipleri olan Roy ailesini konu alan hicivli kara komedi-drama dizisidir. New York City merkezli dünyanın en büyük medya ve eğlence holdingi Waystar RoyCo'nun sahibi olan Roy ailesinin reisi ve aile büyüğü olan Logan Roy felç geçirir ve halefini düşünmek zorunda kalır. Roy'un dört çocuğundan en büyük ve görüşmediği oğlu Connor Roy, güç seven Kendall, saygı tanımaz Roman ile politik açıdan anlayışlı Shiv arasında gerginlik ve anlaşmazlıklar oluşur. Şirket içinde öne çıkmak isteyen dört kardeş, babaları ve patronları Logan olmadan kendini kanıtlama çabasına girer.

Stanford Üniversitesi'nde okurken Bryce adlı bir arkadaşı sebebiyle okuldan atılan Chuck Bartowski, bu arkadaşından yıllar sonra gizemli bir e-mail alır. CIA için çalışan Bryce, gizli devlet sırlarını ele geçirir ve bu sırları içeren binlerce resim dosyasından oluşan bir mail hazırlayarak, öldürülmeden önce Chuck'a gönderir. Chuck maili açtığında ABD'nin en gizli sırları zihnine kaydedilir. Hem CIA hem de NSA, onu korumak ve yeni keşfettiği becerilerinden yararlanmak için ajan görevlendirirler. Buy More Electronics mağazasında çalışan ve ortalama bir bilgisayar dehası olan Chuck, hem normal hayatını devam ettirmek hem de ajanlarla birlikte çalışmak durumundadır. Bir ajanlık eğitimi görmeden sahaya atılan ajan Chuck ve kendisine eşlik eden CIA ajanları Sarah ve Casey'in başından birçok komik ve tehlikeli olay geçer.

Candace Bushnell'in aynı adı taşıyan kitabından uyarlanan komedi dizisi, pek çok ödüle sahip olmuş, fenomen haline gelmiş zamansız dizilerden. New York'a modayı ve aşkı bulmaya gelen Carrie, Samantha, Charlotte ve Miranda adlı 4 bekar kadın, iş hayatlarında çoktan iyi bir noktaya ulaşmış, ekonomik anlamda da iyi durumda olan arkadaştan da öte aile gibi olan, sık sık romantizm ve cinsellikle ilgili samimi sohbetlere ve tartışmalara girebilen kadınlardır. Carrie Bradshaw gazetecidir ve kendi deneyimleriyle arkadaşlarının deneyimlerinden faydalanarak kadın erkek ilişkileri ve seks üzerine köşe yazıları yazmaktadır. Carrie evliliğe çok sıcak bakmasa da kadın-erkek ilişkilerini sadece seksten ibaret görmeyen, gayet duygusal bir kadınken, Miranda avukattır ve aşık olmadan erkekler ve aşk konusunda katı kurallara sahip şekilde ilişki yürütmeye çalışır. Halkla ilişkiler şirketi olan Samantha, çapkındır ve tek gecelik ilişkilere yönelirken, grubun en romantiği ve tutucu yapıya sahip olan Charlotte'ın en büyük amacı ise mükemmel, genç ve zengin bir erkekle büyük bir aşk yaşayarak evlenmektir.

Günümüz Kore'sinde geçen dizi, Kang Ji-young'un yazdığı "The Killer's Shopping Mall" adlı romanından uyarlandı. Jeong Ji-an, anne ve babasını kaybeder ve onu Jeong Jin-man adındaki amcası yanına alır. İlginç bir alışveriş merkezi işleten Jin-man aniden ölür ve bir takım şüpheli katillerin hedefi haline gelir. Jeong Ji-an hayatta kalmak için amcasının büyürken öğrettiği tuhaf ve tehlikeli eğitimleri uygulamak ve amcasının gizli geçmişini ortaya çıkarmak zorundadır.

Primetime Emmy Ödülü ve beş Altın Küre Ödülü dahil olmak üzere birçok ödül kazanan dizi, tüm zamanların en büyük ve en etkili televizyon dizilerinden biri olarak kabul ediliyor. New Jersey’de bir Amerikan-İtalyan mafya ailesi patronu Tony Soprano, aile bireyleri ve yakın olduğu kişilerle olduğu kadar, mesleği ve farklı duygusal ilişkileri ile denge kurmaya çalışır. Bu mücadelede epey yorulan Mafya patronu Tony, iş hayatı ve evinde anksiyete kaynaklı panik ataklar yaşayarak baygınlık geçirir. Bunun sebebini öğrenmek için isteksiz bir şekilde profesyonel psikiyatrik danışmanlık almayı düşünerek psikiyatrist Dr. Jennifer Melfi ile seanslara başlar. Soprano, arkadaşlık, suç, şiddet, aşk, aile gibi konuları doktoruyla konuşurken, suç-ahlak dengesini izleyiciye düşündürüyor.

İngiliz yapımı dizi David Nicholls'un aynı adı taşıyan romanından ve film uyarlamasından uyarlandı. 15 Temmuz günü okudukları üniversitenin veda partisinde tanışan Emma ve Dexter, birbirlerine tamamen zıt yaşam stillerine sahip, farklı sosyal yapılardan gelen iki gençtir. İşçi sınıfından gelen Emma, hayata dair devrimci bir ruha sahip, ülke ve dünyadaki olayları takip eden, çift ana dal yapmış etnik kökenli bir kızdır. Dexter ise çapkın ve eğlenceden başka bir şeyi umursamayan, ailesinin maddi imkanları yüksek olan, rahat bir genç adamdır. Bu iki zıt insanın mezuniyet günü tanıştıktan sonraki 20 yıllarında mutlulukları, hüzünleri, umutlarıyla birbirinin hayatında olmaya devam eder. Aralarındaki zıt çekim, zaman zaman yaşanması imkansız gibi görünen aşkı harlasa da yıllar boyu arkadaş kalmayı başarırlar. Acaba birbirlerine karşı olan hisleri nasıldır ve bunu birbirlerine söyleyecekler midir?